Enflasyon, mal ve hizmet fiyatlarının zamanla artmasıdır. Bu, paranın eskiden olduğundan daha az şey satın alması anlamına gelir. Farklı enflasyon türlerini öğrenelim.
Talep kaynaklı enflasyon, insanlar mevcut olandan daha fazla mal ve hizmet satın almak istediklerinde meydana gelir. Talep arzdan yüksek olduğunda fiyatlar yükselir.
Örnek: Bir mağazada sadece 10 oyuncak olduğunu, ancak 20 çocuğun bunları satın almak istediğini düşünün. Mağaza sahibi, birçok çocuğun oyuncakları istemesi nedeniyle fiyatı yükseltebilir.
Maliyet enflasyonu, mal ve hizmet üretmenin maliyeti arttığında ortaya çıkar. Bu, hammadde veya ücretler için daha yüksek fiyatlar nedeniyle olabilir. Bir şeyleri üretmenin maliyeti arttığında, şirketler fiyatlarını yükseltir.
Örnek: Ahşabın fiyatı artarsa, mobilya üreticileri sandalye ve masa yapmak için daha fazla harcama yapacaktır. Daha sonra daha yüksek maliyetleri karşılamak için sandalye ve masa fiyatlarını artıracaklardır.
Dahili enflasyon, işçiler fiyatların artacağını beklediklerinde ve bu yüzden daha yüksek ücretler istediklerinde gerçekleşir. Şirketler daha sonra daha yüksek ücretleri ödemek için fiyatları yükseltir ve bu da daha fazla enflasyona yol açar.
Örnek: Çalışanlar yaşam maliyetinin artacağını beklerse, zam isteyebilirler. Daha yüksek ücret alırlarsa, şirket daha yüksek ücretleri karşılamak için ürünlerinin fiyatlarını artırabilir.
Hiperenflasyon, fiyatların çok hızlı ve çok fazla artmasıdır. Bu genellikle bir ülke çok fazla para bastığında ve paranın değerini düşürdüğünde olur.
Örnek: Bazı ülkelerde, paranın değeri o kadar çok azalmıştı ki, insanlar sadece bir somun ekmek satın almak için bir el arabası dolusu paraya ihtiyaç duyuyorlardı.
Durgunluk enflasyonu, yüksek işsizlik ve yavaş ekonomik büyümeyle aynı anda gerçekleştiğinde ortaya çıkar. Bu, bir ülke için nadir ve zor bir durumdur.
Örnek: Eğer bir ülkede fiyatlar yüksekse ancak çok sayıda insan işsizse ve ekonomi büyümüyorsa, o ülke durgunluk enflasyonu yaşıyor demektir.
Deflasyon, enflasyonun tam tersidir. Fiyatlar zamanla düştüğünde gerçekleşir. Bu kulağa hoş gelse de, insanlar bir şeyler satın almak için fiyatların daha da düşmesini umarak bekleyebileceğinden ekonomi için kötü olabilir.
Örnek: İnsanlar yeni bir telefonun fiyatının düşmesini beklerse, onu satın almak için bekleyebilirler. Bu, şirketlerin daha az telefon satmasına ve daha az para kazanmasına neden olabilir.
Reflasyon, hükümetin deflasyonla mücadele etmek için fiyatları artırmaya çalışmasıdır. Bunu faiz oranlarını düşürerek veya para arzını artırarak yapabilirler.
Örnek: Eğer fiyatlar çok fazla düşerse, hükümet faiz oranlarını düşürerek insanların borç almasını ve daha fazla para harcamasını sağlayabilir, bu da fiyatların tekrar yükselmesine yardımcı olabilir.
Enflasyon düşüşü, enflasyon oranının yavaşlamasıdır. Fiyatlar hala yükseliyor, ancak eskisi kadar hızlı değil.
Örnek: Eğer fiyatlar geçen yıl %5 artarken bu yıl sadece %3 arttıysa bu dezenflasyondur.