Hukuk ve adalet felsefesi dersimize hoş geldiniz. Bu derste, kuralları ve neden önemli olduklarını öğreneceğiz. Ayrıca adaletin ne anlama geldiğini ve nazik olmanın herkese nasıl yardımcı olduğunu keşfedeceğiz. Bu ders, uygulamalı felsefeden fikirler kullanır. Uygulamalı felsefe, hayatımızdaki gerçek sorunları çözmek için düşüncemizi kullanmak anlamına gelir. Bu fikirleri birlikte anlamak için yolculuğumuza başlayalım.
Felsefe tamamen düşünmekle ilgilidir. Neyin doğru olduğu ve neyin adil olduğu gibi büyük sorular sorar. Hangi oyunu oynayacağınıza veya hangi oyuncağı paylaşacağınıza karar verirken bile biraz felsefe kullanıyorsunuz. Bu şeyler hakkında derinlemesine düşünmek, iyi ve nazik olmayı öğrenmemize yardımcı olur.
Bir yasa kuraldır. Yasalar bize ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğini söyler. Okulda, konuşmak için elimizi kaldırmak veya koridorlarda sessizce yürümek gibi kurallarımız vardır. Evde, oyuncaklarımızı toplamak gibi kurallar vardır. Yasalar herkesin nasıl davranması gerektiğini bilmesine yardımcı olur, böylece herkes güvende ve mutlu olabilir.
Adalet, hakkaniyet demektir. Bir şey adil olduğunda, herkesin eşit ve nazik bir şekilde muamele gördüğü anlamına gelir. Bir kurabiyeyi bir arkadaşınızla eşit şekilde paylaştığınızı düşünün. Bu, adaletin basit bir örneğidir. Adalet, kuralların her kişi için aynı şekilde işlemesini sağlar.
Yasalar ve adalet birlikte çalışır. Yasalar bize uymamız gereken kurallar verir. Adalet bu kuralların adil olup olmadığını kontrol eder. Bir yasa adil olduğunda insanlar kendilerini güvende hisseder. Örneğin, oyun alanındaki kural salıncakta sırayla oturmaksa, her çocuk oynamak için adil bir şans elde eder. Kural adil değilse, biri kendini dışlanmış hissedebilir. Bu fikirler hakkında düşünmek dünyamızı daha iyi bir yer haline getirir.
Uygulamalı felsefe, günlük sorunları çözmeye yardımcı olmak için düşüncemizi kullanmaktır. Öğretmenler bir oyun için kurallar koyduğunda, herkesin eğlenmesini sağlamak için uygulamalı felsefeyi kullanırlar. Yetişkinler de kasabalarımız ve şehirlerimiz için yasalar oluştururken bu fikirleri kullanırlar. Şunu sorarlar: Bu kural herkes için adil mi? ve Bunu nasıl daha iyi hale getirebiliriz?
Bu düşünme biçimi herkesin fikir paylaşmasına ve iyileştirmeler yapmasına yardımcı olur. Oyuncaklarınızı paylaştığınızda veya hangi oyunu oynayacağınıza karar verdiğinizde bile, uygulamalı felsefeyi kullanıyorsunuz.
Hukuk ve adaletin günlük yaşamda nasıl işlediğini gösteren bazı basit örneklere bakalım:
Bu örneklerde, net kurallar güvenli ve mutlu bir ortam yaratmaya yardımcı olur. Bize yasaların eylemlerimizi yönlendirdiğini ve adaletin bu kuralların adil olmasını sağladığını gösterirler.
Kurallar nasıl davranacağımızı bilmemize yardımcı olur. Kurallar olmadan, insanlar kafası karışabilir veya birbirlerine zarar verebilir. Kalabalık bir caddeyi düşünün. Sürücüler trafik ışıklarına uymasa, kazalar olabilir. Benzer şekilde, okulda veya oyun alanında, kurallar bizi güvende ve nazik olmaya yönlendirir. Kurallar, ailelerimizin, sınıflarımızın ve topluluklarımızın büyük bir ekip gibi çalışmasına yardımcı olur.
Adil olana karar vermek, zihinlerimizi ve kalplerimizi kullanmak anlamına gelir. Bir kural, tüm insanların güvende ve mutlu hissetmesine yardımcı olduğunda adildir. Bazen bir kural çok katı veya çok kolay olabilir. İnsanlar kurallara karar verirken, Bu kural herkes için iyi mi diye sorarlar. Örneğin, birisi oyunda her zaman ekstra tur alırsa, oyun artık adil değildir. Bunu düzeltmek için, kurallar her oyuncunun aynı fırsata sahip olması için değiştirilebilir.
Adalet, başkalarına kendimize yapılmasını istediğimiz gibi davranmak anlamına gelir. Altın bir kuralı takip etmek gibidir: Başkalarına kendinize yapılmasını istediğiniz gibi davranın. Eylemlerimiz hakkında düşünerek kurallarımızı daha adil hale getirebiliriz.
Topluluğumuz kuralları oluşturma ve takip etmede büyük rol oynar. Bir kasabada, topluluk liderleri ve vatandaşlar herkes için en iyi neyin işe yarayacağı hakkında konuşurlar. Fikirlerini paylaşırlar ve birbirlerini dinlerler. Bu fikir paylaşımı, uygulamalı felsefenin ne anlama geldiğinin bir parçasıdır. Herkes katıldığında, kuralların adil olma olasılığı daha yüksektir.
Okulda, sınıf toplantıları herkesin sınıf kurallarına karar vermesine yardımcı olur. Her fikir önemlidir. Arkadaşlar sırayla nasıl hareket edeceklerini veya malzemeleri nasıl paylaşacaklarını tartıştıklarında, sorunları birlikte nasıl çözeceklerini öğrenirler. Bu basit konuşma ve dinleme eylemi, eylem halindeki uygulamalı felsefeyi gösterir.
Kurallar ödüllerle ve bazen de sonuçlarla gelir. Bir kurala uyduğunuzda, övgü veya ekstra oyun süresi alabilirsiniz. Kurala uymazsanız, eğlenceli bir aktivitede biraz zaman kaybedebilirsiniz. Bu, bir dahaki sefere kurala uymayı hatırlamanıza yardımcı olur. Ancak, ödüllerin ve sonuçların adil olması çok önemlidir. Küçük bir hata çok büyük bir cezaya çarptırılmamalı ve çok iyi bir hareket nazik bir ödülü hak edebilir.
Örneğin, sınıfı temizlemeye yardım ettiğinizi hayal edin. Altın bir yıldız alabilirsiniz ve sonra herkes gurur duyar. Ancak biri yanlışlıkla küçük bir karmaşa yaratırsa, sert bir cezadan ziyade nazik bir hatırlatma daha iyidir. Ödülleri ve sonuçları bu şekilde ele almanın günlük hayatta adalet ve hakkaniyet gösterdiğini gösterir.
Hukuk ve adalet hakkında daha fazla düşünmek için bazı önemli sorular soralım:
Bu sorular her gün uyduğumuz kurallara dikkatlice bakmamıza yardımcı olur. Sorular büyük görünse bile, her küçük fikir önemlidir. " Bu adil mi?" diye sorduğunuzda bir filozof gibi düşünürsünüz.
Kanunlar ve kurallar taştan yapılmamıştır. İnsanlar yeni şeyler öğrendiklerinde ve birlikte çalıştıklarında değişebilirler. Sınıfınızda, bir kural iyi çalışmıyorsa, herkes için adil hissettirecek şekilde değiştirmekten bahsedebilirsiniz. Örneğin, sırada beklemek çok uzun sürüyorsa, öğretmen herkesin daha hızlı sıra alması için bir değişiklik yapabilir. Bu, kuralların yeni fikirlerle iyileştirilebileceğini gösterir.
Tıpkı sizin büyüyüp yeni şeyler öğrenmeniz gibi, kurallar da büyüyebilir. Bir kuralı daha iyiye doğru değiştirmek, adaletin sağlanmasının önemli bir parçasıdır.
İnsanlar bazen neyin adil olduğuna dair farklı fikirlere sahip olurlar. Bir fikir, herkesin tam olarak aynı şekilde muamele görmesi gerektiğidir. Bir diğer fikir ise bazı insanların biraz ekstra yardıma ihtiyaç duyabileceğidir. Örneğin, bir sınıfta bazı çocukların okuma konusunda daha fazla yardıma ihtiyaç duyması mümkündür. Bir öğretmen, dersi anladıklarından emin olmak için onlarla ekstra zaman geçirebilir. Bu da adaletin başka bir biçimidir.
Her iki fikir de adaleti göstermenin yollarıdır. Bazen adil olmanın her bir kişiye en iyi olmak için ihtiyaç duyduğu şeyi vermek anlamına geldiğini anlamamıza yardımcı olurlar. Bu farklı fikirleri tartıştığımızda, şefkatli bir toplumda nasıl yaşanacağı hakkında daha fazla şey öğreniriz.
Tüm kuralların iyi olmadığını bilmek önemlidir. İyi bir kural, herkesin kendini güvende ve mutlu hissetmesini sağlayan kuraldır. Kötü bir kural, birinin üzgün veya dışlanmış hissetmesine neden olabilir. Örneğin, bir sınıf kuralı, yaşları veya boyları nedeniyle bazı çocukların oyun oynamasını engelliyorsa, o kural adil değildir. Bir kuralın herkese yardımcı olup olmadığını her zaman düşünmemiz gerekir.
Aklımızı ve kalbimizi kullanarak hangi kuralların iyi olduğuna ve hangilerinin değişmesi gerektiğine karar verebiliriz. Bu düşünce, uygulamalı felsefenin bir parçasıdır. Bizi şu soruları sormaya yönlendirir: Bu kural nazik mi? ve Tüm insanlara yardımcı oluyor mu?
Uygulamalı felsefe günlük sorunları çözerken kullanılır. Birisi hata yaptığında, bunu nazik bir şekilde nasıl düzeltebileceğimizi düşünürüz. Örneğin, bir arkadaşımız yanlışlıkla meyve suyu dökerse, sinirlenmek yerine nazikçe temizlemeye yardımcı olabiliriz. "Kaza mıydı?" ve "Yardım etmek için ne yapabiliriz?" diye sorarız.
Bu düşünce biçimi, adalete önem verdiğimizi gösterir. Yetişkinler, kanunlar oluştururken aynı fikirleri kullanırlar. İnsanları dinlerler ve kuralların herkese yardımcı olduğundan emin olmak için birlikte çalışırlar. Bu yüzden, gün içinde küçük seçimlerde bile düşüncemizi kullanmak önemlidir.
Bazı yetişkinler günlerini hukuk ve adalet hakkında derinlemesine düşünerek geçirirler. Onlara filozof veya kanun koyucu denir. Adil kurallar oluşturmaya yardımcı olmak için birçok fikir incelerler. Çalışmaları çok önemlidir çünkü uyum içinde birlikte yaşamamıza yardımcı olur. Kitapları ve konuşmaları karmaşık görünse bile, hedefleri basittir: herkesin nazik davranılmasını sağlamak.
Filozoflar doğru ve yanlış hakkında sorular sorarlar. Kanun koyucular bu fikirleri dinler ve ardından topluluklarımız için kurallar koyarlar. Çalışmaları bize düşünmenin ve dinlemenin dünyayı daha iyiye doğru değiştirebileceğini gösterir.
Adil olmak, birbirimizi dinlemek anlamına gelir. Bir toplulukta, her kişinin sesi önemlidir. Dinlediğimizde, neyin yanlış olabileceğini ve nasıl düzeltebileceğimizi öğreniriz. Dinlemek, saygı göstermenin bir yoludur. Okulda, bir arkadaşınızı veya öğretmeninizi dinlediğinizde, yeni ve faydalı fikirler öğrenirsiniz.
Dikkatlice dinleyerek, bir kuralın iyi işleyip işlemediğini veya değiştirilmesi gerekip gerekmediğini görebilirsiniz. Birisi bir kuralın adil olmadığını söylediğinde, bunun hakkında konuşmak değişiklik yapmaya yardımcı olabilir. Adalet böyle işler ve her sesin önemli olmasının nedeni budur.
Kanun ve adalet, herkesi güvende tutmak için birlikte çalışan iki arkadaş gibidir. Kanunlar düzeni oluşturmaya yardımcı olur. Adalet, düzenin adil ve nazik olmasını sağlar. İkisi birlikte çalıştığında, insanların birbirlerini önemsediği bir topluluk oluşturmaya yardımcı olurlar.
Bir mahalle parkını düşünün. Parkta, "çöp atma" ve "kaydıraktan sırayla kay" gibi kurallar olabilir. Bu kurallar parkı temiz ve herkes için eğlenceli tutar. Birisi bu kurallara uymadığında, diğerleri üzülür. Adil kurallar herkesin parkın tadını çıkarmasına ve kendini güvende hissetmesine yardımcı olur.
Okul ve ev dışında, kanun ve adalet çok önemlidir. Yollarda, arabalar kırmızı ışıkta durmak gibi trafik kurallarına uyar. Bu kurallar, sürüş sırasında herkesi güvende tutar. Bir sürücü kuralları ihlal ederse, para cezası gibi sonuçlar doğar. Amaç her zaman sokakları herkes için güvenli ve adil hale getirmektir.
Birçok ülkede liderler, tüm vatandaşlara yardımcı olacak kurallar koymak için çok çalışırlar. Şunu sorarlar: Bu kural adil mi? ve Herkese yardımcı oluyor mu? Liderler düşüncelerini değişiklik yapmak için kullandıklarında, yasalara adalet getirmek için uygulamalı felsefeyi kullanırlar.
Her birimizin topluluğumuzu adil hale getirmede bir rolü var. Kurallara uyarak, başkalarıyla paylaşarak ve nazik davranarak adaleti gösteriyoruz. Yalnız bir sınıf arkadaşını oynamaya davet etmek gibi küçük eylemler bile büyük bir fark yaratır. Birine yardım etmek adil ve nazik olmanın basit bir yoludur. Başkalarını önemsediğinizi ve herkesin dahil hissetmesini istediğinizi gösterir.
İster evde, ister okulda, ister arkadaşlarınızla oynuyor olun, eylemleriniz fark yaratır. Her iyi iş, güvenli ve mutlu bir topluluk inşa eden bir tuğla gibidir.
Bir filozof gibi düşünmeye başlamak için kendinize basit sorular sorun:
Bu sorular beyninizi ve kalbinizi kullanmanıza yardımcı olur. Adalet ve nezaketin çok önemli olduğunu anlamanıza rehberlik eder. Arkadaşlarınızla oynarken, paylaşırken veya konuşurken bile, dünyanızı daha iyi hale getirmek için bu fikirleri kullanırsınız.
Önemli Noktaların Özeti:
Unutmayın, her paylaştığınızda, dinlediğinizde ve başkalarıyla ilgilendiğinizde, kendi tarzınızda hukuk ve adaleti uyguluyorsunuz. Düşünceleriniz ve eylemleriniz, herkesin değerli ve dahil hissettiği bir dünya yaratmaya yardımcı olur.