Levha tektoniği, dağlar, depremler ve volkanlar dahil bugün dünya genelinde gördüğümüz özelliklere neden olan Dünya'nın litosferinin hareketlerini açıklayan bilimsel bir teoridir. Dünyanın litosferi, alttaki yarı-akışkan astenosfer üzerinde yüzen irili ufaklı birçok tektonik plakaya bölünmüştür. Bu plakaların hareketi Dünya yüzeyini şekillendiriyor ve bunu milyonlarca yıldır yapıyor.
Levha tektoniğini anlamak için Dünya'nın yapısını bilmek önemlidir. Dünya üç ana katmandan oluşur: kabuk, manto ve çekirdek. Kabuk ve mantonun üst kısmı tektonik plakalara bölünen litosferi oluşturur. Litosferin altında, mantonun plakaların hareket etmesine izin veren daha akışkan bir bölümü olan astenosfer bulunur.
İki tür tektonik plaka vardır: okyanus ve kıtasal. Okyanus plakaları çoğunlukla yoğun bazalttan oluşur ve genellikle granit gibi daha hafif, daha az yoğun kayalardan oluşan kıtasal plakalardan daha incedir. Bu iki tip plaka arasındaki yoğunluk farklılıkları, plaka etkileşimlerinde ve sınırlarında gözlenen özelliklerde önemli bir rol oynamaktadır.
Tektonik plakalar arasındaki sınırlar, hareketlerine bağlı olarak üç ana tipte sınıflandırılır:
Tektonik plakaların hareketi iki ana teori ile açıklanabilir: Dünya'nın mantosu içindeki konveksiyon akımları ve bir plakanın kenarındaki levha çekme-yerçekimi batması. Konveksiyon akımları, derin manto seviyelerindeki sıcak malzemenin yukarıya doğru hareket etmesi, soğuması ve ardından tekrar batması ve plakalar için taşıma bandı görevi gören bir döngü oluşturması nedeniyle oluşur. Döşeme çekme, bir plakanın bir kenarının yakınsak bir sınırda mantonun içine doğru zorlanması ve plakanın geri kalanını da kendisiyle birlikte çekmesi durumunda meydana gelir.
Tektonik plakaların hareketinin Dünya yüzeyi ve üzerinde yaşayanlar üzerinde derin etkileri vardır:
Tektonik plakaların muazzam kuvvetlerini ve hareketlerini bir sınıfta yeniden oluşturamasak da, basit deneyler kavramların anlaşılmasına yardımcı olabilir:
Levha tektoniği, Dünya dinamiklerini anlamada temel bir kavramdır ve jeoloji ile yer biliminin çeşitli yönleri arasında bir köprü oluşturur. Bilim insanları levha hareketlerini, sınırlarını ve bunun sonucunda ortaya çıkan jeolojik özellikleri inceleyerek doğal afetleri daha iyi tahmin edebilir, doğal kaynakları bulabilir ve gezegenimizin tarihini anlayabilir.